Cicilerimiz Bir Harika!
Pek alışveriş tag'ine uygun değil aldıklarımız belki...
Ama gerçekten secret'a,temiz kalplilikle Allah'tan istemeye iyice inanır oldum...
Arabamızı satmıştık ve ilerleyen hamileliğimin yaz sıcağına denk gelmesiyle arabasızlık çok koyuyordu bana.Yine de kocacığımı sıkıştırıp yanlış bir karar vermesini istemediğimden ses etmiyordum.Sürekli 2.el bir araba bakıyorduk.Baktığımız her araba da ya pert ya hasarlı çıkıyordu. Aşkitomun da morali çok bozulmuştu. Sonra bi gün beni aradı "Aşkım ben bi çılgınlık yapıcam!" dedi. "Ne o?" dedim. "Polo alıyorum ben sıfır" dedi. Dizel'e paramız yetmiyordu ben LPG asla olmaz patlıyor onlar hem bebekle elbet AVM'lere girmek gerekecek,açık otoparklar filan zor diyordum. "Benzinli alıcaz" dedi.
Bayram sonrası geldi arabacığımız. Umduğumdan beklediğimden çok daha donanımlı ve güzel bir arabaymış.Ben pek anlamam zaten ama aşkım o kadar mutlu ki... 31 yaşında ilk kez kendi adı yazıyor ruhsatta.. En sevdiği oyuncağı en sonunda alınmış çocuklar gibi... :)
Arabamızın geldiği gün beni bindirip her yerini gösterdi. Torpido gözünü de açtım inceliyorum.Kapattım "çok güzel bitanem bayıldım,Allah kazasız belasız kullanmamızı nasip etsin inşallah" dedim.
Birden bire yüzü değişti, "Aşkım ya iki saattir bakıyorsun da görmüyor musun?Orada bir şey daha var!" diye kızdı.
Bir daha açtım ki I-phone kutusu!!
Gerçekten görmemişim,yani araba aldığımızın heyecanıyla gözüm seçmemiş kutuyu. Bebeğim unutmamış. Ne zamandır istiyordum bir akıllı telefonum olsun diye çok pahalı buluyordum. Doğum hediyesi alırsın demiştim daha ilk çıktığında. O lafımı unutmamış. Doğuma kadar kullanmayı iyice öğreneyim diye erken vermek istemiş. Canım kocacım... O kadar sevindim ki çok şirin bir de kılıf aldım. Elimden düşürmüyorum telefonumu :D Ama sosyal medya bağımlısı manyaklara dönüşmek de istemiyorum. Çok sinir oluyorum insanların bir masa etrafında oturup telefonlarına gömülmelerine çünkü.. İlk kez İnstagram hesabım filan oldu. Facebook, blog ve e-mail dışında kullandığım pek bir şey olmadığı için pek yabancıyım bu konulara zaten :P
İnşallah en kısa zamanda bebeğime keçeden yaptığım bir sürü güzel çalışmayı fotoğraflayıp paylaşıcam blogda..
Bu iki büyük kalemden sonra kayınvalidemler geldi. Bebeğin odasına bayıldılar. Eksiği var mı diye sordu kayınvalidem. Yatağı ve bebek arabası eksik kaldı sadece..
Bebek arabasında acele etmek istemiyorum.Kafamda 3 modele insem de (İnglesina Trilogy,Bebe-comfort Loola,Concord Neo) bebek zaten kış bebeği olacak ve evim o kadar esintili bir yerde ki bahar gelmeden bebek arabası kullanabileceğimi sanmıyorum. Bir de hamileliğimin daha çok başındayeken Kozyatağı'ndaki Hello Baby mağazasına gitmiştik. Orada bir anne 3-4 aylık bebeğini yatırıp yatırıp deniyordu arabaları ve travel sistem arabası yerine sırtı tam yatan bir baston puset alarak çıktı gitti... Bana da şu aklı verdi "ana kucağı çok gerekli demişlerdi,dünya paraya aldığım travel sistem arabayı doğru düzgün kullanamadım,kızım ana kucağına ne zaman yatırsam ağladı,rahatsız oldu.Tek başına baş edebileceğin,kompakt ve bebeğin içinde rahat edeceği bir araba al.Acele de etme bak şimdi ben kararı kızıma bırakıyorum,içine yatırıp biraz sürüyorum.Anlıyorum zaten rahat mı değil mi?" dedi.
Zaten artık bunca alımdan sonra sıfırı tükettik. Hem biraz ondan hem de aciliyeti olmamasından erteledim ben de puset alma işini.. Gerçi hemen yatmayacak diye yatak da almayı düşünmüyordum ama kaynanacım sağolsun walla nasipmiş işte... Hangi bebek yatağını nasıl seçtim daha ayrıntılı okumak isterseniz tık tık.
Bebek gelmeden evde eksik gedik ne varsa insanın gözüne batıyor ve yenileme telaşına düşüyor :D
Misal,salondaki koltuğumuz... Aslında daha 2 yıllık evliyiz.Eşyalarımızın çoğunu özene bözene ısmarlama yaptırdık. Masko Woodline'dan English Country Style bir ev düzdük. Ancak koltukta açıkça belirtiyorum ki kazık yedik! Eşim düz süngerli bir model beğenmişti,bana fazla keskin hatlı ve modern gelmişti.Daha pufidik cozy bir koltuk istedim ve itiraz ettim. Orada oturduğumuz koltukta pamukların,bulutların üstündeydik sanki,kalkınca da hemen eski şeklini alıyordu minderleri ancak eve gelen koltukta ne yazık ki o rahatlığı hiç hissedemedik. Kesinlikle iç dolgusu aynı malzemeden değildi. Tam nikahtan bir gün evvel geldiğinden eşyalar bu olmuş olmamış deme halim de olmadı açıkçası... Nikahım oldu, yurt dışından babam geldi bir hafta bizde kaldı,düğünümüz oldu,balayına gittik.Döndük ev ziyaretleri başladı.İşe gidip geliyorduk derken kaynadı gitti koltuğun rahatlığı,rahatsızlığı...
Ancak şimdi doğum yapan arkadaşlarımı ziyarete gittiğimde görüyorum ki lohusalıklarını salonda koltuk üstünde Tv karşısında geçiriyorlar. Çünkü sürekli emzirmek zor,bi süre sonra sıkıcı. Süslü yataklarda yatıp boş duvarlara bakma devri çoktan kapandı yani... Bu sebepten en azından koltuğumun oturduğum minderlerini değiştirmeye karar verdim.
İlk önce tüm eşyalarımızı aldığımız mağaza sahibini aradım. Kendisi 1000 TL fiyat çekti!
Bu durumda yorumum eşyalarımla ilgili yorumum şudur. Woodstore'a göre daha ilgili,aynı kalitede ürünler yapıyorlar fakat müşteri memnuniyeti,takibi filan yok öyle bir şey. Hiç bir mobilyacıda yok bence. Bir de hangi mobilyacıya giderseniz gidin ısmarlama işi sıkıntı.Mağazada gördüğünüz kalıbı hazır ürünün aynısından yapılıp gelmesi sıkıntı olmuyor. Ama elinizde ölçü ve resimle gidip custom made işine kalkıştınız mı başınızın ağrımasına hazır olmanız gerekiyor. Bkz L Koltuğumun Serüveni :D
Sonra burada bir döşemeciye gittim. Oradaki adam esnafım diye geçiniyordu bence. Esnaflığın insanın içinde olması gereken bir şey olduğunu herkesin yapamayacağını bir kez daha anlamamı sağladı ve 750 TL fiyat verdi.
Umudu kırılmış halde anneme gittim,alt komşusunun eşi kumaşçı, Avcılar da dükkanları var. Kahveye inip bir soralım kızım esnaf esnafı tanır dedi. İndik,hem güzel güzel muhabbet ettik hem de bu işin 550-600 gibi bir rakama hallolabileceğini öğrendik. Bir kaç saat sonra eşi elinde gri sünger örneği ve kumaş kartelası ile geldi.
Hatta benim kocaman karnımı görünce "bebek öncesi masraf tavandır, istersen mevcut kılıflara sünger yapalım sana şimdilik,sonra yedek kılıfını dikeriz" dedi. İşte komşuluk,işte esnaflık,işte insanlık dedim walla..Siparişi verdim bile bakalım yarın gelecek kısmetse yeni minderlerimiz :D Veeee en güzel haber de. Hazır kumaş ve sünger kombinleri yapabilen birini bulmuşken bebeğin yatağı için uyku seti yapıp yapamayacaklarını sordum. Daha önce yaptıklarını,fotoğrafla,ölçü ile gelip kumaş seçmem gerektiğini ona göre fiyat verebilceklerini söylediler. :D Custom Made İşleri kötüledim az önce ama haftaya Cuma doktordan sonra uğrayacağız eşimle. Eğer içime sinen kumaş kombinleri bulabilirsem bebişimin yatağının süsü de ona özel olsun istiyorum wallahi :D
Not:Koltuklarımın da süngerleri yapıldı geldi.Dümdüz duruyor.Kullanamadığımız köşe kısmına kuruldu eşim.Diğer uca da ben kondum.Ortamıza da bebeği yatırcaz inşallah... Harika oldu!
Ama gerçekten secret'a,temiz kalplilikle Allah'tan istemeye iyice inanır oldum...
Arabamızı satmıştık ve ilerleyen hamileliğimin yaz sıcağına denk gelmesiyle arabasızlık çok koyuyordu bana.Yine de kocacığımı sıkıştırıp yanlış bir karar vermesini istemediğimden ses etmiyordum.Sürekli 2.el bir araba bakıyorduk.Baktığımız her araba da ya pert ya hasarlı çıkıyordu. Aşkitomun da morali çok bozulmuştu. Sonra bi gün beni aradı "Aşkım ben bi çılgınlık yapıcam!" dedi. "Ne o?" dedim. "Polo alıyorum ben sıfır" dedi. Dizel'e paramız yetmiyordu ben LPG asla olmaz patlıyor onlar hem bebekle elbet AVM'lere girmek gerekecek,açık otoparklar filan zor diyordum. "Benzinli alıcaz" dedi.
Bayram sonrası geldi arabacığımız. Umduğumdan beklediğimden çok daha donanımlı ve güzel bir arabaymış.Ben pek anlamam zaten ama aşkım o kadar mutlu ki... 31 yaşında ilk kez kendi adı yazıyor ruhsatta.. En sevdiği oyuncağı en sonunda alınmış çocuklar gibi... :)
Arabamızın geldiği gün beni bindirip her yerini gösterdi. Torpido gözünü de açtım inceliyorum.Kapattım "çok güzel bitanem bayıldım,Allah kazasız belasız kullanmamızı nasip etsin inşallah" dedim.
Birden bire yüzü değişti, "Aşkım ya iki saattir bakıyorsun da görmüyor musun?Orada bir şey daha var!" diye kızdı.
Bir daha açtım ki I-phone kutusu!!
Gerçekten görmemişim,yani araba aldığımızın heyecanıyla gözüm seçmemiş kutuyu. Bebeğim unutmamış. Ne zamandır istiyordum bir akıllı telefonum olsun diye çok pahalı buluyordum. Doğum hediyesi alırsın demiştim daha ilk çıktığında. O lafımı unutmamış. Doğuma kadar kullanmayı iyice öğreneyim diye erken vermek istemiş. Canım kocacım... O kadar sevindim ki çok şirin bir de kılıf aldım. Elimden düşürmüyorum telefonumu :D Ama sosyal medya bağımlısı manyaklara dönüşmek de istemiyorum. Çok sinir oluyorum insanların bir masa etrafında oturup telefonlarına gömülmelerine çünkü.. İlk kez İnstagram hesabım filan oldu. Facebook, blog ve e-mail dışında kullandığım pek bir şey olmadığı için pek yabancıyım bu konulara zaten :P
İnşallah en kısa zamanda bebeğime keçeden yaptığım bir sürü güzel çalışmayı fotoğraflayıp paylaşıcam blogda..
Bu iki büyük kalemden sonra kayınvalidemler geldi. Bebeğin odasına bayıldılar. Eksiği var mı diye sordu kayınvalidem. Yatağı ve bebek arabası eksik kaldı sadece..
Bebek arabasında acele etmek istemiyorum.Kafamda 3 modele insem de (İnglesina Trilogy,Bebe-comfort Loola,Concord Neo) bebek zaten kış bebeği olacak ve evim o kadar esintili bir yerde ki bahar gelmeden bebek arabası kullanabileceğimi sanmıyorum. Bir de hamileliğimin daha çok başındayeken Kozyatağı'ndaki Hello Baby mağazasına gitmiştik. Orada bir anne 3-4 aylık bebeğini yatırıp yatırıp deniyordu arabaları ve travel sistem arabası yerine sırtı tam yatan bir baston puset alarak çıktı gitti... Bana da şu aklı verdi "ana kucağı çok gerekli demişlerdi,dünya paraya aldığım travel sistem arabayı doğru düzgün kullanamadım,kızım ana kucağına ne zaman yatırsam ağladı,rahatsız oldu.Tek başına baş edebileceğin,kompakt ve bebeğin içinde rahat edeceği bir araba al.Acele de etme bak şimdi ben kararı kızıma bırakıyorum,içine yatırıp biraz sürüyorum.Anlıyorum zaten rahat mı değil mi?" dedi.
Zaten artık bunca alımdan sonra sıfırı tükettik. Hem biraz ondan hem de aciliyeti olmamasından erteledim ben de puset alma işini.. Gerçi hemen yatmayacak diye yatak da almayı düşünmüyordum ama kaynanacım sağolsun walla nasipmiş işte... Hangi bebek yatağını nasıl seçtim daha ayrıntılı okumak isterseniz tık tık.
Bebek gelmeden evde eksik gedik ne varsa insanın gözüne batıyor ve yenileme telaşına düşüyor :D
Misal,salondaki koltuğumuz... Aslında daha 2 yıllık evliyiz.Eşyalarımızın çoğunu özene bözene ısmarlama yaptırdık. Masko Woodline'dan English Country Style bir ev düzdük. Ancak koltukta açıkça belirtiyorum ki kazık yedik! Eşim düz süngerli bir model beğenmişti,bana fazla keskin hatlı ve modern gelmişti.Daha pufidik cozy bir koltuk istedim ve itiraz ettim. Orada oturduğumuz koltukta pamukların,bulutların üstündeydik sanki,kalkınca da hemen eski şeklini alıyordu minderleri ancak eve gelen koltukta ne yazık ki o rahatlığı hiç hissedemedik. Kesinlikle iç dolgusu aynı malzemeden değildi. Tam nikahtan bir gün evvel geldiğinden eşyalar bu olmuş olmamış deme halim de olmadı açıkçası... Nikahım oldu, yurt dışından babam geldi bir hafta bizde kaldı,düğünümüz oldu,balayına gittik.Döndük ev ziyaretleri başladı.İşe gidip geliyorduk derken kaynadı gitti koltuğun rahatlığı,rahatsızlığı...
Ancak şimdi doğum yapan arkadaşlarımı ziyarete gittiğimde görüyorum ki lohusalıklarını salonda koltuk üstünde Tv karşısında geçiriyorlar. Çünkü sürekli emzirmek zor,bi süre sonra sıkıcı. Süslü yataklarda yatıp boş duvarlara bakma devri çoktan kapandı yani... Bu sebepten en azından koltuğumun oturduğum minderlerini değiştirmeye karar verdim.
İlk önce tüm eşyalarımızı aldığımız mağaza sahibini aradım. Kendisi 1000 TL fiyat çekti!
Bu durumda yorumum eşyalarımla ilgili yorumum şudur. Woodstore'a göre daha ilgili,aynı kalitede ürünler yapıyorlar fakat müşteri memnuniyeti,takibi filan yok öyle bir şey. Hiç bir mobilyacıda yok bence. Bir de hangi mobilyacıya giderseniz gidin ısmarlama işi sıkıntı.Mağazada gördüğünüz kalıbı hazır ürünün aynısından yapılıp gelmesi sıkıntı olmuyor. Ama elinizde ölçü ve resimle gidip custom made işine kalkıştınız mı başınızın ağrımasına hazır olmanız gerekiyor. Bkz L Koltuğumun Serüveni :D
Sonra burada bir döşemeciye gittim. Oradaki adam esnafım diye geçiniyordu bence. Esnaflığın insanın içinde olması gereken bir şey olduğunu herkesin yapamayacağını bir kez daha anlamamı sağladı ve 750 TL fiyat verdi.
Umudu kırılmış halde anneme gittim,alt komşusunun eşi kumaşçı, Avcılar da dükkanları var. Kahveye inip bir soralım kızım esnaf esnafı tanır dedi. İndik,hem güzel güzel muhabbet ettik hem de bu işin 550-600 gibi bir rakama hallolabileceğini öğrendik. Bir kaç saat sonra eşi elinde gri sünger örneği ve kumaş kartelası ile geldi.
Hatta benim kocaman karnımı görünce "bebek öncesi masraf tavandır, istersen mevcut kılıflara sünger yapalım sana şimdilik,sonra yedek kılıfını dikeriz" dedi. İşte komşuluk,işte esnaflık,işte insanlık dedim walla..Siparişi verdim bile bakalım yarın gelecek kısmetse yeni minderlerimiz :D Veeee en güzel haber de. Hazır kumaş ve sünger kombinleri yapabilen birini bulmuşken bebeğin yatağı için uyku seti yapıp yapamayacaklarını sordum. Daha önce yaptıklarını,fotoğrafla,ölçü ile gelip kumaş seçmem gerektiğini ona göre fiyat verebilceklerini söylediler. :D Custom Made İşleri kötüledim az önce ama haftaya Cuma doktordan sonra uğrayacağız eşimle. Eğer içime sinen kumaş kombinleri bulabilirsem bebişimin yatağının süsü de ona özel olsun istiyorum wallahi :D
Not:Koltuklarımın da süngerleri yapıldı geldi.Dümdüz duruyor.Kullanamadığımız köşe kısmına kuruldu eşim.Diğer uca da ben kondum.Ortamıza da bebeği yatırcaz inşallah... Harika oldu!
Yorumlar
Yorum Gönder