Geri Sayım



"Allah biz gebeleri nazardan değil egosu şiş analardan korusun!" diyerek başlıyorum yazıma...
Herhalde anne olmanın güzel yanlarını değil de yaşadıkları problemleri görebilen bir kesim kadın grubu var.Ya da çok balık hafızalı bu grup ki ağızlarından bir tane olumlu laf çıkmıyor. Bu grubun konuları doğum anı ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor.Alt metinde "ben 10 aslan gücünde kadındım da yapamadım/altından zor kalkıyorum sen mi yapacaksın,peh!" Misal mi?Aklıma ilk gelenleri sıralıyorum daha vahimleri de var elbet.

Doğurda gör
Hamilelik en kolayı,hele bi dışarı çıksın da bak bakalım dünya kaç bucak
Uyku uyuyamayacaksınız
Bir kelime konuşmaya vaktiniz kalmayacak
Bütün gün evde çocukla kafayı yiyeceksin
Daha emzirme süreci var veremezsin sen bu kiloları kolay kolay
Çocuk olduktan sonra yaparsın/yapamazsın
Hem kariyer hem çocuk yaparsın/yapamazsın
Çocuk oldu mu hayatınız bitti
Bırakıp da gezebileceğinizi mi sanıyorsunuz!?
Çatlaklar asıl doğumdan sonra çıkıyor ortaya
Ben de normal doğurmak istedim de/isterdim de...
Ve peşi sıra kafası sıkışan,sakat ya da ölü doğan var olmayan insanların korkunç doğum hikayelerini sıralayarak sezeryan olmanın dayanılmaz hafifliğinden bahsediliyor.Kordon dolanmaları,vajinanın başına gelmeyen kalmaz şeklinde neredeyse tehditkar konuşmalar,epidural ile sakat kalınacağı,suni sancı ile canından can gideceği de cabası.

Çok az iyi yürekli ve iyi niyetli tanıdık anne var ki "korkma o kadar da zor değil,benimki böyle böyle olduydu" diye samimiyetle sadece ne yaşadıysa onu anlatsın...

Bir de belki "analık" böyle bir haldir bilmiyorum.Kendi çocuğunun yaptığı ve kendisinin çocuğuna yaptığı neyse o doğrudur,kuraldır,kanundur versiyonu var. Ki ben her insanın,her hamileliğin,her bebeğin farklı olduğuna inanan biri olarak bu tarz kanuni genellemeleri dinlemeye bile dayanamıyorum.

Kendime bazen çok kızıyorum niye ağzının payını vermedim,kıskançlık mı fesatlık mı neyse bu yaptığı neden yüzüne vurmadım diye. Sanırım önemsemeyerek cezalandırmaya çalışıyorum karşı tarafın dediklerini. Tabii karşındaki ancak kendi kapasitesi kadar algılıyor sen ne dersen de...
Sormasam da,dinlemek istemesem de,inanmasam da resmen "maruz kalıyorum" ve bilinç altım zehirleniyor.
36.*37. haftalarda insan doğum için geri sayarken başka bir şey düşünemiyor.
Neden korkuna korku katmaktan zevk alıyor kadınlar bilmiyorum.

"Kadının kadına yaptığını it ite yapmaz" derdi bir arkadaşım. Gerçi o iş hayatından bahsederken kullanırdı bu cümleyi ama mukayesenin olduğu her olay ve ortamda geçerli bence bu söylediği.

Ben kendimi kimseyle mukayese etmiyorum.Etmeyeceğim.
Tek tesellim evlilik hayatı hatta nişanlılık dönemi için de neler neler demişlerdi hiç biri tutmadı çok şükür :D
İnşallah bu süreci benim ve bebeğim için en hayırlısı neyse o şekilde tamamlayacağım.

Siz beni okuyan bir kaç iyi kadın :D Dualarınızı eksik etmeyin..
Zira geri sayımdayım...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atopik Dermatit (Alerjik Egzama)

Sevgiliye Meyve Yedirmek

Piruze