Mucizelerin Annesi

Haftalardan 12.haftadayız. Babamız aradı ve doktorda buluşmalıyız mühim bir toplantıdan kaçıyorum geri dönmem gerekecek dedi. Doktor ile ben önden görüşürken gözüm hep kapıdaydı. Bu arada kayınvalidemler bir haftadır bende misafirdi ve nasıl yediysek ben birden 2kg alarak semirdim! Bu semirmişliğim doktorumun gözünden kaçmadı tabii..Tartıda 59.1 çıktım!! Yani ilk 3 ayda 4 kilo alarak Ebru Şallı hamileliği geçirme hayallerim derin bir kuyunun dibini boyladı. Bir çok tanıdık annenin dediği üzere olan oldu...Zayıf hamile kalanlar kilolu olarak hamile kalanlarden her zaman daha fazla kilo alıyormuş çünkü ilk 3 ay dikkat etmiyorlarmış.Bakınız ben.. En çok keyif aldığım ultrason kısmına geldik.Benim göbeğime buz gibi jel sıkılırken, aşkım sanki film izleyecek gibi ekrana dikti gözünü.2 hafta önceki ultrasonu şehir dışında olduğu için kaçırdığından bu ultrason ona çok büyüleyici geldi. Bebeğimizin kalp atışlarını net duydu zıpladığında suda çıkardığı sesi duymak ikimizi de şaşırtt...

Bugün içimizden bir fire vermenin burukluğu içerisinde olsak da Kanyon'da buluştuk. Firemizi Antalya'ya verdik.Orada rüya gibi bir ev tuttu,sevdiği adamla yeni hayallere,yeni bir hayata yelken açtı.Her şey gönlünce olur inşallah... Gel gelelim bize... Ayrıldığım iş yerinden 2.müdürüm (ki işe ilk başladığında birbirimizi deli ediyorduk bence :P Onun işkolikliği benim dobralığımla birleşince ateş barut oluyordu.Ama bir şekilde gecelerce dirsek dirseğe çalışarak,birbirimizi dinlemeyi öğrenerek anladık ki aslında çok benzer karakterleriz. Ve o işten ayrılırken göz yaşlarımız akmasın diye çok zorlamıştık kendimizi. İşte hımm diye başlayan o iş ilişkisi ve arkadaşlığımız canımm diye devam etti. Aramızda yaş ve deneyim farkı var. Ama ne yalan söyleyeyim pek severim kendisini.Pek takdir ederim güzelliğini ve zekasını. Yol göstericidir,paylaşımcıdır,dosttur.Onun da güzel haberleri vardı. Şimdilik bende saklı :) ve aynı masayı paylaştığım arkadaşım Özlem ile buluştuk. Sosa'ya gitt...

Bugün sevgilim şehir dışına çıkmak zorunda kaldı. Bence bu hamilelik sürecinin 2. önemli anını da kaçırdı! Annemle gittik randevuya yol boyunca acaba fasulyem büyümüş müdür? Kolunu bacağını görür müyüz? diye annemin beynini yedim. Annem de daha görünmez, daha hareket etmez gibi bilgece cevaplar verdi. Ama ne demiştik her hamilelik kendine özgü… Öncelikle şunu belirtmek isterim ki hamile kaldığımı öğrendiğim gün 55 kg idim. Doktora gittiğim gün 56,5 kg çıktım. Bugün ise 57,4 J Doktorum aferin kg alımın normal dedi. Sanırım ilk 3 ayı +3kg ile tamamlayacağım. Sonra ultrasonu açtık ve bebeğim artık bebek şeklindeydi. Minik kolları ve ayakları vardı. Kalbinin sesi bu kez gümbür gümbürdü, onun kalp atışını dinlerken benim de heyecandan nabzım hızlandı! Hareket edebilir mi? diye sordum. O sırada ellerini ve ayaklarını oynattı, poposunun üzerinde zıpladı ve bize doğru yan döndü. Doktorum senin ki poz bile veriyor dedi J Annem de ben de büyülendik. O kadar şaşkoloz oldum ki dokt...

19 Şubat 2013 Bir güzel hediye de bebeğimizden geldi. Bu kez kese büyümüş içine bir kuru fasulye tanesi yerleşmişti ve kocaman bir kalbi vardı pıt pıt attığını gördük ama sesi açtığımızda duyamadık.Sonra biraz bastırınca ultrason başlığını bumbumlarını da duyduk.  Alışverişe ve yemeğe çıkarak kutladık bunu… Bebeğimize eşofman takımı, babamıza iş kıyafeti,bana da ilk kez hamile kıyafeti aldık. Kesem portakal büyüklüğündeymiş, bebeğim fasulye,karnımsa sabah erik yutmuş gibi akşam yarım kavun yutmuş gibi! Bi gaz bi gaz bu ne şişmek böyle anlamadım gitti…

Sevgilimin Süprizleri :D Bonnyfood'dan arıyoruz diye telefonum çaldı.Şu gördüğünüz paket önce karşı komşuma oradan apartman görevlisine oradan da giriş katındaki doktorun buzdolabına kadar ev ev gezmiş. Gerçi Bonnyfood'un iş güzarlığı yoksa benim sevgilim evde olcağım saati söylemiş onlara... Neyse bütün apartman aşkımıza şait oldu.Notu okudularsa bebeğimize de :) P.S:Gördüğünüz cubuklarda benim midem bulanana kadar non-stop yediğimin kanıtı.Bu saksının arka yüzü boştu neredeyse :D Kitapçıda gezinirken gözümün takıldığı gözünden kaçmamış. Düşünceli Aşkım benim… Yazı yazmayı sevdiğimi bildiğinden beni kalbimden vuracak hediyeyi almış.. P.S: İçinde çook güzel hamilelik,doğum öncesi ve sonrası,emzirme,bebek bakımı gibi hap bilgilerin olduğu hazır bir hamilelik günlüğü... Şu an severek kullanıyor ve pek tavsiye ediyorum... Yetmedi  Kuzum bana vitamin olsun diye deniz ürünleri de pişirdi :) Bir tek sofra düzeni bana aitti... P.S: Ben de aşkıma kı...

Kanamam olmadı çok şükür ama kan değerlerimde karaciğer emzimlerim çok yüksek çıktı. Başka bir hastane de daha test yaptırdım orada daha da yüksek çıktı. Bu arada tüm vücudum tatlı tatlı kaşınmaya başladı. Eşimin de ısrarıyla doktorumu aradım panikleme geldiğinde bakarız gebelikte böyle artış ve düşüşler olması normal dedi. Kivi,turp gibi pek yemediğim şeyleri yemeye, tavuk gibi yediğim şeylerden ise tiksinmeye başladım. Tiksinme diyorum çünkü kokusu bile dayanılmaz! Artık tavuk yemeyen bir insan oldum.

1)Hamilelik Süresi Ben hep sanırdım ki gebelik testinde pozitif çıktığı gün itibari ile sayıyorsun 9 ayı. Mantığını tam anlamasam da (SAT) Son Adet Tarihinin ilk günü baz alınıyormuş. Bir de gebelik 9 ay 10 gün diye biliyoruz ya 40 haftaymış. Hamilelik de ay dilinden hafta diline geçiliyor. O haftalar da 4. ve 5. Hafta diye düz hesap gitmiyor hafta +gün şeklinde sayılıyor. SAT tarihi girerek gebelik haftanızı,muhtemel doğum gününü hesaplamak ve bebeğinizin gelişimine dair detaylı bilgiler için tık tık.. 2)Hamilelikte Ruhsal Durum Hamilelikte grip olmak,işsiz olmak/yoğun bir işte çalışıyor olmak,kilo almak ya da almamak,kusmak ya da kusmamak hepsi dert oluyorsa aslında dert olan şey anne adayının korkularıymış. İçten içe benden nasıl anne olur,bebek yaşar mı, eşimle aram eskisi gibi olur mu,benim hayatım doğumdan önce ve sonra mı olacak,arkadaşlarımın çoğu ne evli ne de çocuklu acaba çok mu acele ettim gibi saçma sapan bir sürü kendini sorgulama,bunalıp yemek yeme,eve gelen yo...

5 Şubat 2013 Bu kez burun çekmesi kalmıştı sadece bende :D Çok şükür en sonunda iyileşmeye yüz tuttum. Sevgilim her akşam portakal suyu sıktı içirdi bana… Bu defa ki doktor kontrolümüzde kese vardı içinde bebek yoktu.İkisini bir göremedik gitti!Doktorum bir sayfa dolusu test yazdı. Bu arada kocam “Baba Oluyorum!” diye maşallah tüm Tekirdağ'a duyurmaya başladı ama annelik iç güdüsü böyle bir şey herhalde ki her şeyden emin olana kadar ben saklama taraftarıyım. Daha kendi öz babama söyleyemedim hamile olduğumu… P.S: Kesenin görünmesi gebeliğin dış gebelik/kimyasal gebelik olmadığına delalmiş...

28 Ocak 2013 İlk Cicişler Babanemize söylememiz güzel oldu ama benim orada grip olmam çok felaket oldu! Bu arada ananemiz de durmamış Chicco’yu talan etmiş. Daha nokta kadar olan bebeğin bir sürü şeyi oldu :D 30 Ocak 2013 İlk Doktor Randevusu O kadar heyecanlandım ki sabah 6’da uyandım. Karı koca süslendik bordolar giydik bebişle tanışmaya hazırız hani. Doktorumuzla tanıştık ama bebeğimizle tanışamadık L Aşırı acele etmişiz doktora gitmekte… O kadar küçükmüş ki daha 4 hafta 6 günlük müş. Rahme tutunmaya çalışıyormuş. Bu evrede grip olmam çok tehlikeliymiş, özellikle öksürüp aksırdıkça rahim kasılırmış ve bebek için iyi olmazmış, ilaç kullanmam da yasak. Bir liste dolusu yasağım oldu. Moralim bozuldu ve korktum da. Alt dudağım sarkık bir şekilde eve döndüm.

25 Ocak 2013 Akşamı zor bekledim.Gidip C&A’dan bi çift minicik beyaz patik aldım ve hediye kutusu yaptım.Sevgilimin de işten geç çıkacağı tutmuş kıpır kıpır bekledim bekledim sonunda geldi daha geldiği gibi hemen yatak odamıza çekiştirip kutuyu uzattım ona :D O an gözlerindeki parıltıyı tarif edemem. Emin misin? Dedi. Test sonucumu söyledim. Beni kucakladı döndürdü evin içinde kendi döndü sarıldı. Arabanın anahtarını kaptığı gibi haydi annemlerin yüzüne söyleyelim dedi ve evden fırladık…

24 Ocak 2013 İçimde garip bir his ile uyandım. Normalde yarın regl olmam gerekiyor.Ancak her zaman olan belirtilerden hiç eser yok… Acaba bir test alıp yapsam mı diye düşündüm, Testi yaptım 5 dk bekleme süresinin 2.dk’sında negatif görünce geçip salona oturdum, zaman tuttum 3dk sonra bi daha banyoya gittim ve sanki ince pembe bir 2.cizgi daha gördüm! Gittim koştura koştura kan verdim.Ancak akşama da yatıya misafirim olduğundan öğrenmem ertesi günü buldu. 54,77 Beta HCG değeri ile gerçekten hamileydim! Son 1-2 haftadır işittiğim hakaret,maruz kaldığım tavır,hissettiğim kızgınlık ve kırgınlık hislerine rağmen demek benim güçlü bebeğim karnımda tutunup bana bunu reva gören cadolozlara dil çıkartıyordu!

Efendim..Sizinde kocanız meyve yemez cinsi ise.. Hele ki elme hiç yemiyorsa azıcık sevgi eklemeniz yemesini sağlıyor :D P.S:Keşke daha güzel bir tabakta servis etseymişim diyorum şu an :) Ama fikri beğendiniz di mi?

Bu tarifi ilk yaptığımda teflon ve küçük bir tepside  biraz yan yana dizerek pişirmiştim kurabiyeleri. Hepsi genleşip sırt sırta omuz omuza birleşmişlerdi. Şekeri biraz fazla gelmişti ve servis ettiğimde görüntüsü güzel olmamıştı...Gene de hepsini hapur hupur yemiştik. Ama bu kez... Tarihten 1 çay bardağı şekeri eksilttim ve sonuç mükemmeldi... İşte kanıtım :D

Kitaba başlarken ağlamıştım yani iki damlacık.. Ama sabahlayarak bitirdim ve son bir kaç sayfasında hıçkıra hıçkıra ağladım resmen... Kitabı bitirdiğim gibi bilgisayarın başına geçtim bu yazıyı yazmak için. Son günlerde medyada sürekli kadın cinayetleri okuyoruz,izliyoruz. Oğlunun gözü önünde otobüs durağında bıçaklanan kadının durumu şu kitaptaki baş karakterden farklı mıdır? Şeriat kanunlarıyla yönetilmiyoruz çok şükür hukuk devletindeyiz ama en ufak bir dava bile o kadar uzuyor ki...Bu arada evladından ayrılan, duygusal ya da fiziksel şiddet gören tonla kadınımız yok mu? Kadınlar gününü = Kadına şiddete hayır diye geçirdik resmen! Neyse bu konuda çok doluyum kitaba dönüyorum. Bu kitap mükemmel değil. Minik hataları var. Misal, Piruze tasvire göre altın saçlı yeşil gözlü bir kız. Kapaktaki kız kim? :D Ama Sinan Akyüz'ün kalemi akıcı,anlattıkları içten geliyor bana. Ayrıca okuduğum her iki kitabında da bilmediğim bir topluma dair bilgiler de edinmiş oluyorum. O yüzd...

Yeni yılda yine kendime makul bir hedef koymuştum. Şartlar öyle gerekti ve işi bıraktım. Aslında ani bir karar değildi ne zamandır aklımdaydı ama çok yoğun bir işten sonra sudan çıkmış balığa döndüm tabii bir anda.. Balayından döndüğüm gibi başladığım işim,yeni evlilik hayatım derken ne kadar yorulduğumu ancak popomu bi yere koyunca fark ettim. Hemen iş aramak yerine dinlenmeye karar verdim ve son bir küsür yıldır biraz ihmal ettiğim kitaplarıma daldım.Yetmedi gidip yenilerini aldım. Bazı kitapları elimden düşürmeden okuduğumdan haftada birden fazla kitap bitirdiğim oldu.Bazıları da aşırı sıktı.. Ama tam 2 ayda 10 kitap okumuşum. Oratalama haftada 1 ediyor :D *Kitap isimlerine tıkladığınızda kısaca konusunu okuyup,satın alabileceğiniz linklere yönlendirdim.Ben aşağıda kişisel yorumlarıma yer verdim sadece... Stephen King - 22/11/63 JFK Yorumum: Tuğla kalınlığında bir kitaptı yılbaşı civarlarında bitirdim. Stephen King'i severim ama onun tarzının biraz dışına taş...

Şimdi efendim söylemesi ayıp son 1 yıldır it gibi çalıştığımdan işe giderken eğer uyanık olursam yolda ya da şehir dışına uçtuğum zamanlarda elime geçeni okuyordum.Oysa evlenmeden ve bu kadar yoğun çalışmadan önce, hemen her sene okuduklarımı not alıp yıl sonunda sayar 20 kitap okumuşsam bir sonraki sene için oluşturduğum dilekler listemde bu sayıyı artırırdım. Son bir yılın kaydı yok! Bir yerlere yazmıştım ama bulamadım.O yüzden 2012 listem ex oldu. 2013 ile başlayacağım...(Bir sonraki yazımda)

Kelebeğin Rüyası Sosyal medyada övüldü de övüldü! Facebook sayfamda yazılıp çizilenlerden gaza geldim. Tutturdum eşime gidelim de gidelim diye.. Zaten Mert Fırat'ı Başka Dilde Aşk 'ta çok beğenmiş o vakitten beri oyunculuğuna dikkat eder olmuştum.Yine harikaydı.

Keçe aşkımı abarttım sanırım.. Elimde kemik fırladı! Seneler önce yazlıkta balık tutarken fırlamıştı. Sonra deliler gibi rapolama yaptığım bir dönem aşırı mouse kullanmaktan oldu. Şimdi de keçe ipi diye bana sattıkları yün kalınlığında bir iplik ve yorgan iğnesi gibi dev bir iğne ile minik keçelerime kenar geçtiğim bir gecenin sabahında fırladı kemik :( Biraz dinlendirip sonra devam edeceğim yani el işlerime... Tuhafiyeye gidebilirsem adam gibi bir iplik de alacağım bununla olacak gibi değil.. Bu arada size keçe alış-veriş maceram dan da bahsetmek istiyorum!... Annemle Eminönü'ne gittik. Fellik fellik gezdik bir çok blogda yazdığı gibi değilmiş ne yazık ki Kuru Kahveci'nin sokağında her şey hazır. Malzeme olarak satılan bir şey yok. Mısır Çarşısından çıkıp ikinci sola saptığınızda Marputçular hanında aranılan malzemeler bulunabilir. O sokak doğru sokak yani... Yalnız kapı süsü yapmak için hazır kesilmiş yuvarlak straforlardan aradım ne tahta ne köpük hiç kimse böy...

Merhaba, Yazacak çok şey var aslında! Gariptir ki zaman da var... Ama hal yok :D Havalar kötüyken canım istemedi şimdi de o kadar iyi ki pc başına oturamaz oldum. Eşim iş seyahatinde ve bu akşam geç dönecek.Ben de fırsattan istifade son numaralarımı paylaşayım istedim. Şu an hiç malzemem olmadığından sipariş ettim dediğim keçelerden bu kadarını yapabildim hemen hepsi çift yüzlü kenarına elde dikiş ya da tığ ile kenar geçip içlerini boncuk elyaf ile dolduracağım. Eminönüne gidip kurdele,mıknatıs,daha fazla keçe,yapıştırıcı,elyaf hatta doğru düzgün ip bile alacağım... Çok el oyalıyor ve çok zevkli keçe ile uğraşmak.. Yalnız ne yazık ki Türkiye'de şablon bulmak çok dert. Yurt dışında dergi ya da kitap halinde istemediğiniz kadar şablon var... Benim yurt dışından bir arkadaşım internette bulduğu şablonu gönderdi. Çiziminiz iyi ise benzetip ya da kafadan uydurup yapmanız da olası tabi...Bazı figürler o kadar yaygın ki,biraz yaratıcılık katarak ortaya çıkartma...