Haftada Bir Kitap Mı?
Yeni yılda yine kendime makul bir hedef koymuştum. Şartlar öyle gerekti ve işi bıraktım. Aslında ani bir karar değildi ne zamandır aklımdaydı ama çok yoğun bir işten sonra sudan çıkmış balığa döndüm tabii bir anda..
Balayından döndüğüm gibi başladığım işim,yeni evlilik hayatım derken ne kadar yorulduğumu ancak popomu bi yere koyunca fark ettim. Hemen iş aramak yerine dinlenmeye karar verdim ve son bir küsür yıldır biraz ihmal ettiğim kitaplarıma daldım.Yetmedi gidip yenilerini aldım. Bazı kitapları elimden düşürmeden okuduğumdan haftada birden fazla kitap bitirdiğim oldu.Bazıları da aşırı sıktı.. Ama tam 2 ayda 10 kitap okumuşum. Oratalama haftada 1 ediyor :D
*Kitap isimlerine tıkladığınızda kısaca konusunu okuyup,satın alabileceğiniz linklere yönlendirdim.Ben aşağıda kişisel yorumlarıma yer verdim sadece...
Balayından döndüğüm gibi başladığım işim,yeni evlilik hayatım derken ne kadar yorulduğumu ancak popomu bi yere koyunca fark ettim. Hemen iş aramak yerine dinlenmeye karar verdim ve son bir küsür yıldır biraz ihmal ettiğim kitaplarıma daldım.Yetmedi gidip yenilerini aldım. Bazı kitapları elimden düşürmeden okuduğumdan haftada birden fazla kitap bitirdiğim oldu.Bazıları da aşırı sıktı.. Ama tam 2 ayda 10 kitap okumuşum. Oratalama haftada 1 ediyor :D
*Kitap isimlerine tıkladığınızda kısaca konusunu okuyup,satın alabileceğiniz linklere yönlendirdim.Ben aşağıda kişisel yorumlarıma yer verdim sadece...
Yorumum: Tuğla kalınlığında bir kitaptı yılbaşı civarlarında bitirdim. Stephen King'i severim ama onun tarzının biraz dışına taşan bir anlatımı vardı.Yine de tarihi romanları çok severim. Butterfly Effect de sevdiğim filmlerdendir. Her ikisinin karışımı diyebileceğim bu romanı da bu sebeple severek okudum.Tavsiye ederim.
Yorumum: En küçük görümcem verdi bana bu kitabı.Aşk romanıdır pof diye düşünürken kitabı elime aldığım gibi bitirdim.Harika bir anlatım.Okuduklarınız film gibi gözünüzün önünde canlanıyor,tasvirler tam kıvamında yani.Konu elbetteki acıklı Bosna-Sırbistan Savaşını anlatan bir kitabın sayfalarında güller açmasını bekleyemeyiz ama filmi çekilse keşke dedim kitabı bitirdiğimde.Tarih romanlarını seviyorum yakın tarihi anlatanları ise hayranlıkla karışık seviyorum :D
Yorumum: Sevdim mi sevmedim mi bilemedim! Gene taşlanacağım.Bu da çok sevilen çok övülen bir kitaptı çünkü. Konu ve olay örgüsü güzel,geçtiği dönem ve karakterler iyi kurgulanmış ama o kadar ağır bir dili var ki. Failatün mefailün resmen bu ne ya! dediğim çok oldu. O yüzden okumam uzun sürdü yer yer baydı.Favorim diyemem. İhsan Oktay Anar tarzını seviyorum. İskender Pala o
kuduğumda da o tadı alırım sanmıştım ama alamadım.
Yine de yazara 2.bir şans vermek
adın
a bir kitabını daha (bugün) aldım. Aşka Dair okuduğumda yorumlarımı ve net kararımı bildireceğim.
Yorumum: Akıcı bir roman.Kişisel gelişim ve psikolojiye ait konular,hatta reiki ve yoga felsefesinden alıntılar bile romanın içine öyle güzel yedirilmiş ki.Yer yer ucundan kıvırıp altını çizmekten alamadım kendimi.2 günde bitirip anneme verdim. Annemden alıp kocacığıma da okutacağım inşallah.Pek bi tavsiye ederim.
Yorumum: 3 kuşak kadınları anlatan romanları da pek severim.Hatta ilerde babanem annem ben şeklinde bir kitap yazasım bile var. İtalyanların bize ne kadar benzediğini bir kez daha düşündüğüm akıcı hoş bir kitaptı.
Yorumum: Acaba ben eşşek miyim de hoşaftan anlamıyorum? Kadın yazmışta yazmış. Serisi varmış. Okumayan kalmamış... Denemek için bir tanesini alayım şu seriden dedim. Aldım,okudum,bitirdim. Eee sabun köpüğü filmler gibi yavan bir tat bıraktı ağzımda. Karakterler abartı,pembe dizi gibi geldi.Ben tüm seriyi okumayı zaman kaybı gördüm. Susanna Tamaro olmaya çalışıp olamamışın Debbie'cim...
Yorumum: Kitabın kapak tasarımı Sex and The City kokuyordu.Arka kapakta ise küllerinden doğan bir kadının öyküsü okuyacağım galiba hımm dedirttiydi.Kof bir kitaptı evet akıyor ama kötü bir Hollywood aşk filmi gibi..Tavsiye etmiyorum.
Yorumum: Ne manyak kitaptı bu yaa! dedim okurken :D Yazan deli mi yoksa doktor mu acaba diye düşündüm :) Olasılıksız-Empati vari diye almıştım ki onları da severek okumuştum. Bu kitap biraz daha değişik baş karakter psişik bir kaçış içinde ve matruşka gibi içinden sürekli başka bir adam çıkıyor o her karakter değiştirdiğinde tasvirler öyle kuvvetli ki resmen yaşıyorsunuz kitabı. Evsiz olduğu bölümde midem ağzımdaydı :D Biraz farklı bir kitap,herkese göre olmayabilir.Ben beğendim.Tavsiye ederim.
Sir Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes/Ölümle Randevu
Yorumum: Sherlock Holmes'un filmi var.Dizisi var. Adı var sanı var :D Bilen bilir,seven sever. Kısa kısa polisiye öyküler işte. Elimde kitap kalmayınca her gece yatmadan 1-2 tane okumalık diye başladım bitirdim. Okunur okunmasına ama dizisini izlemek bence daha keyifli :D
Yorumum: Ben sevdim bu yazarın dilini. İncir Kuşları'ndan sonra kitap alma sırası gelince İki Kişilik Yalnızlık mı Piruze mi diye düşünmüştüm. Elim ilk Piruze'ye gitti. Konusunu okuduğumda ise "aaa babanemin hayatı bu!" diye şaşırdım ve aldım kitabı. Henüz okumaya devam.Bitirmeden yorum yapmayacağım :D
*Sabahlayarak bitirdiğim kitabın yorumu bir sonraki yazımda...
Yorumlar
Yorum Gönder