Blog Fırtınası 1.Gün



Bir varmış,bir yokmuş...



Genç bir kadın varmış..Mavi gözlü dev gelmiş hanımelli bahçesine.Çiçeklerine basmış kuş bakışı göremediğinden,kapısını kırmış kibarca tutmak isterken,elinin ayarı yokmuş.Sözleri ok okmuş,başta eros gibi kalbini vururken artık can yakar olmuş.Hayalleri öyle çokmuş ki devin,yetişemezmiş genç kadın, gözleri kendi yeşilinde boğulurmuş..
Küçük bir kızları varmış.Kıvırcık saçlı,koca gözlü,dev dudaklıymış;babasından sadece bu üç fiziksel özelliği almış. Böcekleri,arıları,yavru köpekleri severmiş.Onların dünyasının peşinde kaybolurmuş bahçede..Karıncaların nereye gittiği,masalda hep uyuyakalan o ağustos böceğini, dünya gözüyle görebilmekmiş derdi.Annesi ağaçmış kızın.Babası hava.Bir kök salmakta,biri kaybolmakta usta..


Babası gibi değilmiş kız.O koca dev başka kıtalara ayak basmak istiyormuş çünkü. Demirbaşları,taşınmazları hesaplayamıyormuş.Devmiş çünkü, atıverse ayağını basarmış öteki kıtacıklara..Ve dünyayı gezmiş bu dev, sanki taşlara basarak bir nehrin üzerinden karşı kıyıya geçer gibi..Ve bir dünyayı terk etmiş dev.Aynı anda iki yerde olunmaz çünkü,bir yer geride bırakılır hep.Dönersen de bir gün,bırakılmışlığını unutmaz o yer.Öyle küsmüştür sana,öyle değişmiştir ki..Bu sefer o seni geride bırakır.Anıların başkadır,o yer başka.Artık yüzün oturamaz o fona..
Ağaç öyle güçlüymüş ki..Sadece bir gün ağlamış.Dev’in sonsuza dek gittiği günmüş o..Kıvırcık kızları da ağlamış o gün.
Uyanmış küçücük yatağından..Balkondan bakmış aşağıya, kıvırcık saçlarını gözüne girmesin diye tuta tuta..Bembeyaz, pembe burunlu, yeşil gözlü, küçücük köpeği başını kaldırıp bakmıyormuş ona!Koşmuş kendi boyu kadar merdivenleri, koşmuş, öyle uzun gelmiş ona..
Çok uzun sürmemiş ama kaybettiklerini anlaması,görmesi..
Hem köpeği, hem babası gitmiş kızın o gün..Annesinin dallarından çiğ damlaları düşmüş..Bir şarkı çalmış bilinmezden.Sonra türk filmlerinde duymuş kız şarkıyı.
O gün anlamış kız.Büyümek vakti gelmiş çünkü aniden.
Kalp ilk ne zaman kırılırsa ,o zaman başlar bir kadın olgunlaşmaya!
Kodlamış o günü,küçücük kalbine,kafasına..Onunla birlikte,bir doğum lekesi gibi,büyümüş bu kodları..
Dev gözleri değişmemiş kızın..Her şeyi, herkesten farklı görürmüş hala.Bir satırın arasını okumayı,bir göze baktığında sahibinin ruhunun ağırlığını,mevsimlerin oyunlarını,hayvanların farkını, ayrıntısını görmeyi hep bilmiş,bunları hep sevmiş kız.
Dev dudakları değişmemiş kızın..Dudaklarına uygun koca bir sesi olmuş,koca koca lafları patır patır dökmüş o dudaklardan.Dev duyguları,dev kelimeleri bilmiş,bunları hep sevmiş kız.
Kıvırcık saçları dalgalı olmuş zamanla.Kıvırcık neşesi de zira öyle..Çok gülerken bile bir yaş belirir olmuş gözünde.O günkü çiğden bir damla.Gözleri baba renginden, anne rengine geçsin diye..
Devlere özenerek sevmiş, gezmiş, küçük kız.Sonra ellerine bakmış.Aynaya bakmış.Anlamış işte.O artık büyümüş.Kalbi kaç hayata değerek,aklı kaç anıyı kaydederek üstelik.Seçim vaktiymiş.Taşınmazları tartmış kız.Yeni dünyayı bırakmış,doğduğu şehrin dalına bir umut bağlamış,dönmüş uzaklardan.Çünkü aşıkken türkçe konuşmak istiyormuş,çünkü herkese inat olmazları olduranlardan olmak istiyormuş.Çünkü bu şehir,bu kaos,bu tarih onun ruhunu besliyormuş.Ve günlerden bir gün “Deniz” geldiği zaman, onu “Papatya” ile büyütmek, büyülemek istiyormuş..
Çünkü insan ne derse desin, köklerinin büyüklüğünü,sağlamlığını, çekip koparılmak üzereyken fark ediyormuş.
Kız büyümüş.Harita da noktaları belli olmuş.Ama Ağaç ve Hava’nın kızı,onlardan çok farklı olmuş, ola ola bir kuş olmuş!

Yorumlar

  1. ..."Dev duyguları,dev kelimeleri bilmiş"... Dev gibi de bir masal yazmış ;) güzel bir anlatımdı. Tebrikler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atopik Dermatit (Alerjik Egzama)

Sevgiliye Meyve Yedirmek

Piruze